Çocuklara Yönelik Cinsel İstismar

Kategori: Düet Psikoloji Makaleleri | 0

Çocuklara Yönelik Cinsel İstismar

Son yıllarda hatta belki de son aylarda ülke gündeminden düşmeyen acı bir konu, “Çocuklara yönelik cinsel istismar !”

Sadece Türkiye’de değil dünyanın birçok yerinde vahim bir tablo oluşturmaktadır. Son günlerde daha çok karşılaşılmasının nedeni istismarın artması değil medyaya daha çok yansımasından kaynaklanmaktadır. Bu tür olaylarda ailelerin gizli kalmalarını istemeleri, adli bir kuruma şikâyetlerin engellenmesi gibi nedenler gerçek sonuçlara ulaşmayı güçleştirmektedir. Çocuk istismarı gibi hayli önemli bir olayı incelemek için aile yapılarını, çocukların özelliklerini ve buna eşlik eden birçok süreci incelemek gerekmektedir. Çocuğa yönelik cinsel istismar aile dışında görülebildiği gibi aile içinde görülmesi daha yaygındır. Türkiye’de aile içi istismarın kızlarda 6 yaşın altında başladığı istismarın 4 ile 6 yıl arasında sürdüğü görülmektedir. Ayrıca mağdurların çoğunun şiddete maruz kaldığı görülmektedir.

Çocuk istismarının tanımı ve çeşitleri

Çocuk istismarı 1800’lü yıllardan sonra tartışılan konular haline gelmiştir. Hakkında birçok tanım ve görüş ortaya sürülmüştür. Uluslararası Çocuk İstismarı ve İhmalini Önleme Derneği çocuk istismarını; rıza yaşının altında bulunan bir çocuğun, cinsel açıdan olgun bir yetişkin tarafından cinsel doyuma ulaşacak edimlerin içinde yer alması olarak tanımlanmaktadır. Çocukların maruz kaldığı cinsel istismar çeşitleri ise belki de bu yazıyı okuyan herkesin kanını donduracak çeşitliliktedir. Temas içermeyen istismar(cinsel öneri, seksi konuşma ve teşhircilik), gözetlemecilik, cinsel organlara dokunma, oral seks, interfemoral ilişki(çocuğun bacakları arasına penisin yerleştirilmesi), cinsel penetrasyon( anal, genital), cinsel sömürü(çocuk fuhuşu ve pornosu) olarak sınıflandırılmıştır(Finkelhor,1987).

Çocuk istismarına neden olan faktörler

Bu konu üzerinde konuşmak bile çok zor iken sorulması gereken önemli bir soru bulunmaktadır. İstismarcı neden yapmış? İnsanların çoğu da neden soralım ki diye düşünebilir. Bir nedeni olamayacağını düşünenlerde olabilir ve belki de haklı olabilirler. Ancak sorulan bu soru istismarcıyı kurtarmak için değil de bundan sonraki istismar vakalarını engellemek için olursa çocuklara yardımı dokunabilir.

Çocuk istismarına neden olan faktörler için çok fazla görüş ileri sürülmüştür. Ancak Finkelhor(1984) oluşturduğu “Psikososyal Model”de kapsamlı bir şekilde açıklanmaktadır. Bu model çocukların cinsel istismara maruz kalmasına neden olan faktörleri kişisel, psikolojik, sosyal açıdan ele almakta ve 4 önemli koşuldan bahsetmektedir.

1- Saldırganın cinsel istismar motivasyonu

Modele göre duygusal açıdan olgunlaşamamış, erişkinlerle cinsel ilişkiden uzak duran, yetersiz olma korkusu yaşayan kişiler çocukları yakın ulaşabilecekleri cinsel obje olarak görürler.

2- İçsel engelleyici etkenlerin yıkılması

Stres yaratan durumlar, evlilik problemleri, madde kullanımı, alkol bağımlılığı, psikopatolojik rahatsızlıkları ve belki de ülkemizde eksikliği tartışılmaz olan hukuki yaptırımların zayıf ve yetersiz olması gibi koşullar saldırganın bir çocukla cinsel etkileşimine neden olurlar.

3- Dışsal engelleyici faktörlerin yıkılması

Ebeveyn çocuk bağlılığın az olması, aile içi şiddet, anne ya da ailenin sosyal destek kaynaklarının olmaması gibi etkenler çocuğun cinsel istismara uğrama riskini arttırmaktadır.

4- Çocuğun direncini kıran etkenler

Fiziksel ya da zihinsel özrü bulunan, cinsel istismar konusunda her hangi bir fikri olmayan, duygusal olarak yoksun çocukların cinsel istismara uğrama riskleri daha yüksektir.

Ülkemizde kadına ve çocuğa yönelik cinsel istismar olayları azımsanmayacak derecededir. Saldırganların mahkemelerden iyi hal indirimleri alması, bazı devlet kademelerinden “bir seferden bir şey olmaz” şeklinde ki söylemlerin ifade edilmesi, istismarın geçtiği kurumlarda cezalandırılma olmaması gibi nedenler, Finkelhor’un “dışsal engelleyici faktörlerin yıkılmasını” olarak adlandırdığı koşulun ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Cinsel istismarın bir ülkede üst düzey yöneticiler tarafından meşrulaştırılması çok sarsıcı sonuçlar ortaya çıkarabilir. Tüm bunlar üzerine yazıyı, “yol göstereni karga olanın burnu b.ktan kurtulmazmış” sözüyle sonlandırmak çok da kötü olmayacaktır.

Kaynaklar

Zera, A.(2004) Çocuk Cinsel istismar: Cinsel istismara Neden Olan Etkenler ve Cinsel istismarın Çocuklar Üzerindeki Etkileri. Türk Psikoloji Yazılar 7 (13)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir